Eşimle Grup Fantezimiz: Dilara

Amateur

Eşimle Grup Fantezimiz: Dilara
-Bu hikaye “Gr2243” e ithafen ithafen yazılmıştır-

Eşimle evlendiğimiz günden bugüne kadar karşılıklı sevgi ve saygı çerçevesinde ilerleyen bir evliliğimiz var. Ona karşı sadık bir eş olarak sorumluluklarımdan asla kaçınmamışımdır ve onu mutlu görmek ise beni daha da fazla mutlu eder. Aynı durumun eşim içinde geçerli olduğunu söyleyebilirim rahatlıkla. Biz artık olgunlaşsak da aradan geçen onca yıla rağmen birbirimize olan aşkımız hiç değişmedi. Onu hala ilk günkü kadar seviyor, ona ilk günkünden de fazla değer veriyorum. Cinsel hayatımız da hiçbir zaman yavan ve tatsız bir hal almamıştır, eşimle hala bulduğumuz her fırsatta uzun uzun sevişip doya doya sikişiyoruz. Cinsel hayatımızı mümkün olduğunca renklendirmeye gayret gösteriyoruz. Beraber porno izlemekten ve daha önce denemediğimiz değişik pozisyonları ve fantezileri denemekten çok keyif alıyoruz.

Son birkaç yıldır grup seks ile ilgili fanteziler ilgimizi çekmeye başlamıştı ve biz de yatağımıza birini konuk etmeyi ciddi ciddi düşünür hale geldik. Bunun sebebi asla karı koca olarak birbirimizi tatmin edememek olmasa bile, internetten tanışıp aday olarak düşündüğümüz insanlar bize hep böyleymiş gibi davrandılar ve bu bizi hep bu fantezimizi ertelemeye itmişti. Biz özellikle “aman da şöyle biri olsun, cinsiyeti, eğilimi, vücudu da böyle olsun”, diye düşünmezken birbirinden farklı pek çok insanla sohbet ettik. Fakat hepsi de bir noktada bizi “ya biz ne yapıyoruz?” diye düşündürdü. Ne yazık ki Türkiye’de bu konuları konuşmak da zor, cesaret edip birileriyle buluşmak da. Çünkü öyle kötü örnekler yaşandığını duymuştuk ki bu ister istemez bizi temkinli davranmaya itmişti. Ne arayıp ne istediğimizi düşünürken aslında ne istemediğimizi netleştirmiştik eşimle beraber. Eşim, özellikle saygı sınırlarını aşan konuştuğumuz onca abazandan sonra başka bir erkekle birlikte olmak istemediğine karar verdi. Ben de bir çiftle yapmamızı istemedim çünkü öyle bir durumda beraber seks yapıyormuş gibi hissetmeyecektik. Yani başka birinin karımı sikerken ben de onun karısını sikmekten zevk alacağıma inanmıyordum. Her ne yapıyor olursak olalım beraber yapmalıydık…

Günün birinde internetten sohbet ettiğim bir arkadaşa bu durumu anlatınca, “Sizin için en ideal üçüncü genç bir kız olabilir”, dedi, “Üniversite çağında, cinsel deneyimi fazla olmayan ama öğrenmeye hevesli bir kız olamaz mı bu?…” Bu bana da mantıklı gelmişti açıkçası ama eşimle üniversiteli bir kızı nereden bulabilirdik ki? “Valla ekonominin gidişatını görüyorsun, ülkede fuhuş patlamış durumda. Erkekler bile fuhuş yapmaya başladı. Esk**en bu işi yapanlar gizli saklı yapardı, şimdi sosyal medyada her gün göz önündeler”, dedi arkadaş,”Öte yandan aileler çocuklarını okutmakta bile güçlük çekiyor. Okuyabilmek için bekaretini satan kızlar olduğunu bile duydum ama böyle birini nereden bulursun hiçbir fikrim yok…” Yani ortaya güzel bir fikir atmıştı ama çözümü de yoktu. Bir genç kızın bekaretini para karşılığında almanın ahlaki olmayacağına ama az deneyimli bir kız öğrencinin eğitim masraflarını karşılayarak grup seks fantezimizi de böylelikle gerçekleştirebileceğimize karar vermiştim. Bir süre seks ve buluşma temalı bir sürü internet sitesine ilan verdik ama bunların takibiyle uğraşmak bile zaman kaybıydı. Sohbet odalarında da boşu boşuna genç bir kız aradık ama çoğu öğrenci değil işi tamamen paraya dökmüş kaşarlaşmış fahişelerdi. Eşimi, günde onlarca insanla yatıp kalkan biriyle aynı yatağa sokmak istemiyordum çünkü sırf bir fantezi yüzünden sağlığından olmasını da istemiyordum. Facebook ve instagramda da arandık epeyce ama hala bir aşama kaydedememiştik.

Bir gün eşim, “Bugün ne oldu biliyor musun?”, diye bana müjdeyi verdi. “Üniversite var ya hani bizim yakınlarda, orada öğrencilerin gittiği bir kafenin panosuna ilan bıraktım -evli bayan yanına yardımcı, yatılı kız öğrenci- diye. Bugün hemen bir kız aradı…” “İyi de nasıl yani sürekli bizimle mi kalacak bu kız?”, dedim. “Aşkım sen bu fanteziyi yapmak istiyor musun, istemiyor musun?” “İstiyorum, istemez olur muyum ama sence birlikte olacağımız birini eve almak ne kadar doğru?” “Canım benim, sen hiç merak etme, ben düşündüm nasıl olacağını. Sen bana güven”. Eşim, övmek gibi olmasın güzel olduğu kadar da akıllı ve insan sarrafı bir kadındır, biraz da onun bu becerisine güvenerek bunu onayladım. Eşimin gün içinde telefonda görüşüp eve davet ettiği Dilara ertesi gün öğleden sonra bizi ziyarete geldi.

Dilara, şehir dışından üniversite okumaya gelmiş, sarışın, beyaz tenli, uysal ve cana yakın bir genç kızdı. Bu Dilara’nın üniversitede ikinci yılıydı ve ailesi artık iyice pahalılaşan özel yurt masraflarını artık ödeyemeyecek haldeydi. Ailesi okulunu da aksatmayacağı bir işe girip çalışmasını söylemişlerdi ama Dilara yarım gün çalışabileceği bir iş de bulamamıştı. Eşim ona evle ilgili neler yapılması gerektiğini kısaca anlattıktan sonra “Erkek arkadaşın var mı Dilaracım?”, diye sorunca kız utana sıkıla, “Şu anda yok”, dedi. “Hayır eğer varsa eve erkek arkadaşını getiremezsin diyecektim de o yüzden söyledim”, dedi eşim, “Bak canım, biz gördüğün üzere aklı başında, güvenilir ve dost canlısı bir çiftiz. Bizimle kalmayı kabul edersen, seninle kolay anlaşabileceğini düşünüyorum. Sana kullanmadığımız misafir odasını vereceğiz. Ayrıca haftalık şu kadar da ödeme yapacağız, bu okul masraflarının tamamını karşılar, belki cebinde paran bile kalır”. Dilara bir kaç saniye düşündükten sonra, “Tamam, kabul ediyorum”, diyerek bir sonraki haftasonundan itabaren bizimle kalmaya ikna olmuştu.

“İyi de bizim fanteziden bahsetmedin?…”, dedim eşime Dilara gittikten sonra. “Sen o kısmını bana bırak, kız hele bir gelsin, yerleşsin de”, dedi eşim. Dilara bizde kalmaya başladıktan itibaren birkaç hafta içinde onunla epeyce samimi olmuştuk, evimizde ailemizden biri gibi olmuştu adeta. Bana “abi”, eşime de “abla” diyordu. Eşim de onunla okuldan sonra beraber vakit geçirmeye, sanki kızkardeşiymiş gibi alış-verişe, gezmeye filan gitmeye başlamıştı. Eşimin bu vesileyle Dilara hakkında her şeyi öğrendiğine emindim. Dilara da onun bu ilgisinden çok memnundu. Bir süre sonra eşim planlı bir şekilde beni Dilara ile evde baş başa bırakmaya başladı. Ben de eşimin verdiği taktiklerle Dilara’yı ürkütmeden onunla ilgilendiğimi göstermeye başladım. Genelde kıyafetlerinin ya da makyajının ona çok yakıştığını söylüyor, kendimle ilgili olarak da ondan tavsiyeler alıyordum. Yaşıma göre hiç de fena sayılmayacak olan vücudumu sergileyerek Dilara’dan ya gömleğimi ya da pantolonumu ütülemesini istiyordum yarı çıplak halde. Bazen kravatımı bağlattığım da oluyordu ki ona ben öğretmiştim nasıl yapılacağını, bu sırada da ellerini tutmuş ela gözlerinin içine de bakmıştım. Onun içinde uyandırdığım bir şeyler olduğuna böylece emin oldum. Eşim Dilara’yı tahrik edecek her şeyi yapmamı sağlıyordu çünkü Dilara’dan neleri sevdiğini öğreniyordu onunla kızkardeşi gibi konuşarak. Bazı günler hem eşime, hem de Dilara’ya çiçek alıp eve geliyordum.

Bir gün eşim Dilara’yla beraber bana doğum günü hediyesi olarak parfüm almaya gitmişlerdi. Eşim özellikle Dilara’nın hoşuna giden bir parfümü almıştı. Ben ertesi gün sanki hiçbir şey bilmiyormuşum gibi parfümü sıkıp Dilara’ya “Ablan bu işlerden de anlıyormuş, çok beğendim bana hediye olarak verdiği bu parfümü”. Dilara sanki hiçbir şey bilmiyormuş gibi kaşlarını kaldırarak gülümsedi. “Koklasana, nasıl güzel mi?”, diyerek Dilara’yı omuzlarından kavrayıp boynuma bastırdım. Dilara kıkır kıkır gülüyordu. “Güzel”, dedi. Yüzünü ellerimin arasına alıp dudağının kenarından öptüm, “Haydi ben işe geç kaldım”, diyerek arkama bile bakmadan çıktım evden. O günden sonra Dilara bana daha çok sokulmaya başladı. Bazen beraber film izlerken Dilara’yı ortamıza alıyorduk. Ben de kimi zaman elimi ya da kolumu Dilara’nın üzerinden eşime uzatıyor onu okşuyordum. Dilara’nın mimiklerinden onun da tahrik olduğunu anlıyordum. Bazı geceler özellikle Dilara’nın duyması için kapımızı açık bırakarak sevişiyorduk. Eşim normalden daha fazla ses çıkarıyordu böyle olunca ya da çok açık saçık şeyler söylüyordu. “Sussana Dilara duyacak”, diyordum. Eşim de “Ay duysun, öğrensin aşkım. Ona da lazım böyle bir yarrak”, diyordu beni överek. Eşimle seks yaptıktan sonra tuvalete ve banyoya çırılçıplak bir şekilde gidiyorduk. Dilara’nın odasının kapısı tam kapanmadığından bizi ister istemez görüyordu. Beni defalarca ereksiyon halinde gördüğüne emindim.

Bir haftasonu akşam evde eşimle beraber bir çilingir sofrası kurup keyifli keyifli içmeye koyulduk. Bir yandan masada eşimin Dilara’nın yardımıyla hazırladığı nefis mezeleri tadıp, bir yandan da Müzeyyen abla kulağımızın pasını alırken demlenmeye başladık. Bu arada Dilara’yı da davet ettik. Önce “dersim var” falan diyerek gelmek istemedi ama eşim ısrar edince o da bize katıldı. Bir yandan muhabbet ediyoruz, bir yandan da içiyoruz. Derken bir büyük devirdik. Dilara şişeyi alıp mutfağa götürecekken eşim, “Dur dur, o kalsın, bize lazım”, dedi, “Sen git dolaptan bize ikinciyi getir”. Bu arada eşim de masayı biraz boşalttıktan sonra, “Şimdi bir oyun oynayacağız hep beraber, valla uzun zamandır oynamamıştık Dilara. Şimdi bu şişeyi çeviricem masanın üstünde, eğer ağzı kime denk gelirse o ya diğerlerinin söylediği bir şeyi yapacak, ya da bir soruya doğru cevap verecek”. Kafalar cilalı bir şekilde oyuna başladık, eşim şişeyi ilk çevirdiğinde şişe bana denk geldi. Eşim, “Haydi Dilara”, dedi, “Ya soru soracaksın, ya da bir şey isteyeceksin”. Dilara aklına bir şey gelmiyormuş gibi, “Abi o zaman… ünlü birinin taklidini yap…”, dedi. Eşim gülerek, “Kız ana okulu öğrencisi gibi oynama şu oyunu. Dur bak o zaman sıranı ben alıyorum”, diyerek bana dönüp göz kırptı.

“Kocacım Dilara’nın memelerini avuçlayabilir misin?”, diyerek kıkırdadı eşim. Dilara “Nasıl ya?!!… Olur mu ama?”, filan derken ben kızın iki göğsünü de tişörtünün üzerinden birkaç saniyeliğine avuçlayıp bıraktım. Eşim Dilara’ya,” Bak işte bu kadar, korkacak bir şey yok be kızım aaa! Hadi sıra sende”. Dilara, “O zaman ablamın memelerini de avuçla bakalım da ödemişmiş olalım”. Ben karımın memelerini avuçladım, hem de öptüm. Bu arada benim ufaklık da uyanmaya başladı. Şişeyi çevirme sırası bendeydi. Çevirir çevirmez şişe Dilara’ya denk geldi. “Dilara tişörtünü çıkart”, dedim. “Utanırım yapamam abi”, deyince ben de, “O zaman bir soru soracağım ama yalan söylemek yok”, dedim. “Tamam”, dedi utangaç bir şekilde. “Ablanla beni seviyor musun?” Dilara bakışlarını kaçırarak, “Evet ikinizi de seviyorum”, dedi. Eşim, “Ee o zaman kanıtla, sarılıp abini öp”, dedi. Dilara kalkıp yanıma geldi, kollarını boynuma dolayıp beni öptü. Öyle güzel kokuyordu ki ufaklık tamamen kazık gibi olmuştu. Dilara şişeyi çevirdi. Şişe bu sefer de eşimi gösteriyordu. “Karıcım üstündeki tişörtü çıkartır mısın?” Eşim içine sütyen bile giymemişti, Dilara alkolün de etikisiyle “Ooo!”, filan diyerek kıkırdadı. “Abla, ben soru sorayım bari”, diyerek eşime, “Evlenmeden önce şey ettiniz mi?” Eşim şuh bir kahkaha atarak, “Ay Dilaraaa senle bu oyunu oynmaka hakkaten zevkliymiş”, dedi. Sonra da bana bakarak, “Ooo iliğini kemiğini kurutmuştum ben onun evlenmeden önce”, dedi.

Biz içtikçe oyun daha da seksi bir hal alıyordu. Oyunun ilerleyen safhalarında üzerimizde hiçbir giysi kalmamış, eşim Dilara’nın meme uçlarını bile yalamış, onunla öpüşmüş, Dilara kucağıma oturmuş ve hatta penisimi dahi tutmuştu. Artık dayanacak halde değildim ve bir an önce sekse geçmek istiyordum. Yerimden doğrulup mutfağa gidermiş gibi yapıp sarhoş numarasıyla kendimi yere attım. Eşim, “Ayyy noluyor, Dilara gel yardım et kaldıralım abini”, dedi, “Tamam artık daha fazla içmek yok. Yatağa yatıralım hadi”. Eşim ve Dilara kollarıma girerek beni yatağa götürdüler, beni tam yatağın üzerine yatıracakları sırada Dilara’ya sarıldım. Onu da kendimle beraber yatağa çektim. Kollarım Dilara’yı kıskıvrak sarmıştı. “Abi… Abi…”, diyordu beni kendime getirmek istermiş gibi. Eşim de yanımıza uzanıp Dilara’yı okşamaya başlamıştı. “Korkma”, dedim Dilara’ya, “Bizden sana hiçbir zarar gelmez. Seni seviyoruz. Sen de bizi seviyorsun Dilara…”. Bir elim bacak arasına kaydı ve hafifçe inlediğini hissettim, artık karşı koyacak durumda değildi. Eşim sertleşmiş aletimi kavrayıp Dilara’nın bacaklarının arasına sürmeye, onun amını masaj jeli döktüğüeliyle okşamaya başlamıştı bile. “Rahat ol güzelim, rahat bırak kendini”, diyordu eşim, “Bak korkacak bir şey yok”. Eşimin kondom taktığı aletim kızın amından içeri kayarken Dilara’nın gözlerinin içine bakarak, “Bu gece çok güzelsin Dilara”, dedim, “Ablan da sen de dünyanın en güzel kadınlarısınız ve ben de çok şanslıyım…”

Gerçekten de çok şanslıydım. Dilara’yı bir süre siktikten sonra eşimi de kucağımda hoplatırken onun amını yalamaya devam ettim. Bu arada eşim de Dilara’nın diri göğüslerini yalayıp emiyor, onunla dudak dudağa öpüşerek onu iyice azdırıyordu. Sonra ikisi birden aletime yumuldular. Eşim toplarımı yalarken Dilara da iyice şişmiş olan kafasını emip gövdesini yalıyordu. Saçlarını okşayarak bir yandan deliğini parmakladığım Dilara’ya sordum, “Nasıl hoşuna gidiyor mu?” Aletimin kafası hala ağzındayken, “Hom hom”, diye cevap verdi. Çok mutluydum. “Boşalayım mı böyle?”, dedim. Birden ağzından çıkardı. “Ben yutamam ki…”. Eşim hemen devreye girdi, “O zaman benim amımın dudaklarına attır Dilara da oradan yalasın, sonra da benim ağzıma tükürsün”. Artık Dilara hiçbir şeye hayır diyecek halde değildi. Eşimle ayak parmaklarından kulak memelerine kadar her yerini yalayıp emmiştik. Yerimden doğrulup başı yastıkta ve poposu havada olan eşimin arkasına geçmiştim. Dilara bacaklarımızın arasından uzanmış, eşimin amının dudaklarını ayırarak oraya attırmamı bekliyordu. Ben elimle sikimi sıvazlarken Dilara’ya, “Taşaklarımı yalar mısın biraz da?”, diye sordum. Birkaç saniye içinde Dilara’nın taşaklarımı yalamakla kalmayıp emdiğini de hissetmeye başlamıştım. Dilara cayır cayır yanıyordu. O anda döllerimi karımın amına fışkırtmaya başladım. Dilara taşaklarımı bırakıp attırdığım dölleri yalayıp ağzında toplamaya başlamıştı bile.

Eşim sırt üstü uzandı ve Dilara’yı üzerine aldı. Ağzını açıp Dilara’nın döllerimi kendi ağzından onun ağzına akıtmasını bekliyordu. Ben de bu sırada Dilara’nın amını yalayıp emiyordum. Dilara inleyerek ağzını açtığında döllerim eşimin ağzına akmaya başladı. Eşim spermlerimi genelde yutmayı sevmezdi ama o gece o da öylesine havaya girmişti ki hepsini yalayıp yuttu. Sonra da Dilara’yı kendisine doğru çekip üzerine yatırarak öpüşmeye, dilini kızın ağzına sokmaya başladı. Dilara yutmak istemese bile döllerimin tadına bakmış oldu böylece. Gördüğüm manzara ise muhteşemdi. Eşimin ve Dilara’nın amı yeniden sikilmek için acıkmış gibi yarrağımı bekliyordu. Bir süre ikisine de dil attıktan sonra dizlerimi kırıp aletimi ikisinin de amına sürtmeye, sokup sokup çıkartmaya başladım. Bir yandan da ikisinin de kalçalarını, memelerini okşuyordum. Bir süre ikisini de siktikten sonra yorulup yatağa uzandığımda eşimle Dilara yeniden aletimi yalamaya başladılar. Eşim amını ağzıma vermişti bu defa. İkinci kez boşaldığımda ikisi birden spermlerimi yalayıp yuttular. Sperm tadımın Dilara’nın hoşuna gittiğine emindim artık. O gece üçümüz aynı yatakta uyuduk. Ben eşime, o da Dilara’ya sarılmıştı… Dilara ile o geceden sonra birçok kez grup seks yaptık ve pek çok farklı fanteziler de denedik ama burada anlatırsam hikaye değil roman olur. Dilara okulunu bitirdikten sonra ailesinin yaşadığı şehre geri döndü ama arada sırada bizi ziyaret etmeye devam ediyor. Dilara’dan sonra başka bir kız öğrenci için ilan verdik ama hiçbiri Dilara gibi kalıcı olmadı. Daha ilk hafta evi terk eden de oldu, birkaç ay sonra giden de. Fakat artık eşimle bu fanteziye de doyduğumuza karar verdik ve yeni bir fantezi arayışına koyulduk. Artık o da başka bir hikayenin konusu olsun…

Genel içinde yayınlandı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir